Genel Bilgiler Konulu Yazılar

Kısa Paça Pantolon, Çıplak Ayak

Kısa Paça çorapsız AyakkabıEvet, bu yazın modası da gayet kısa paçalar ve altına çıplak ayakkabı ile giyilen kösele ayakkabılar… Pantolon paça boyları gün geçtikçe kısalıyor; bu yaz iyiden iyiye bilek hizasının üzerine çıktı. Haydi, bugün de bu konuyu irdeleyelim.

Öncelikle, modayı sıkı sıkıya takip eden, bunun için yatırım yapan ve bilinçli bir şekilde giyinenlere saygı duyduğumu ve beğenerek takip ettiğimi bir kez daha belirteyim. Bu yazı, heves edip de ne yapacağını bilemeyenlere…

Bir kıyafetin moda olması, onu iyi taşıayacağımız ya da bize yakışacağı anlamına gelmiyor. Yandaki arkadaşta kıyafet gayet güzel duruyor, çünkü adam manken; işi bu. Bu arkadaş hiçbir şey giymese bile millet dönüp bakar (Çıplak olduğu için değil, güzel olduğu için), haliyle çuval giyse bile adamda güzel durur. Öncelikle bir sorun kendinize, ben bu kıyafeti taşıyabilir miyim diye… (Bir İngiliz için “A, ne güzel İngilizce konuşuyor” deyip iki kuruş İngilizce ile BBC’ye spikerlik başvurusuna koşmuyoruz mesela, değil mi?)

Giyinirken kusurlarımızı örtmeye ve güzel yanlarımızı ortaya çıkarmaya çalışmak lazım diyorum ya sürekli; şimdi pantolonun paçalarını kısalttıkça bunun bizim bacaklarımızı olduğundan daha kısa göstereceğini hatırlatmak isterim. Eğer Akdeniz iklimi gibi bacaklar kısa ve kalın, kıçlar etli ve tombul ise bu işe pek girişmeyin derim.

Benzer şekilde, çıplak ayaklar tüm dikkati ayakkabılar ile birlikte ayaklar ve ayak bileklerine çekecektir. Eğer ramazan pidesi gibi ayaklarınız, kıllı ve kalın ayak bilekleriniz varsa bu moda size göre de değil maalesef…

İkinci olarak, bu işlere yatırım yapmak gerekir. Örneğin bu şekilde giyindiğinizde tüm gözler ayakkabılarda olacak; haliyle yeni ve çok kaliteli ayakkabılar giymek lazım. Benzer şekilde dar paçalı şık bir pantolon da şart. Öyle evdeki ayakkabının üzerine, evdeki pantolon ile pek olmaz bu işler…

Son olarak kendi tercihimi yazayım: Ben modayı anlık olarak takip etmekten hoşlanmıyorum, biraz mesafeli duruyorum. Evet, pantolonlarımın paçaları eskiye göre daha dar ve kısa, ama henüz ayakkabıya ancak değecek seviyede. Kösele ayakkabıları çıplak ayakla giyme fikri ise bana doğal gelmiyor. Şu yazımda belirttiğim üzere, babet çorap da bana çok uzak geliyor. Hepsinin yanı sıra, erkek ayak bileklerinin hoş bir görüntüsü olmadığına inandığımdan, insanların gözüne sokmak da hoşuma gitmiyor. Bu durumda tercihimi renkli ve pamuklu çoraplardan yana kullanıyorum.

Polyester, Sentetik, Yarı-Sentetik Kumaş Nedir?

Eveeet, işlerin yoğunluğu sebebiyle bir süredir ara verdiğim yazılara yeniden başlıyorum. Söz, bir daha bu kadar ara vermeyeceğim…

Bana son zamanlarda sıklıkla iletilen, arkadaşlarımla alışverişe gittiğimde mağaza çalışanları tarafından yalan yanlış bilgi verilen şu konuyu bir yazayım da kapansın istiyorum. Takdir edersiniz ki, balık veren değil balık tutmayı öğreten adam olma çabam yüzünden konuyu dinazorlardan alıp bugüne bağlayacağım. Kemerlerinizi bağlayın, sıkı tutunun!

Düz DokumaBildiğiniz üzere kumaş denen nesne iplikten dokunuyor, iplik ise saç kılı kalınlığındaki liflerden üretiliyor. Yani kumaşı anlamak için deri kanepeye yatırıp çocukluğuna inmek, liflerini kurcalamak gerekiyor. İplik nasıl yapılır, kumaş nasıl dokunur, dokuma tipleri nelerdir, vb. konular bu yazının kapsamına girmediği için -daha sonra yazmak üzere- şimdilik geçiyorum. Sadece özetlemek amacıyla yan tarafa bir görsel koyuyorum.

Doğal / SentetikLifler, liflerimiz… Kumaşla ilgili ne kadar maraza varsa işte bu liflerden, daha doğrusu bu liflerin üretim şekillerinden kaynaklanıyor; yani lifler kumaşı vezir de ediyor, rezil de. Temel olarak ikiye ayırabiliriz lifleri: Doğal ve yapay (sentetik) lifler. Benim için aralarındaki farkı şöyle ifade edeyim; hani plastikten uyduruk çiçekler olur ya, işte o plastik çiçek saksıdaki çiçeğin yerini ne kadar tutuyorsa, sentetik lifler de doğal liflerin yerini işte o kadar tutuyor (Hani hep yazıyorum ya “mış gibi” ürünler diye, işte o şekil). Bakımı kolay diye mis kokulu çiçeğin yerine plastikleri koyacaksanız, ben sizi tutmayayım; çıkış şu tarafta… 🙂


Devamını oku

Cekette (Takım Elbisede) Drop Nedir?

Çok özet olarak, gömleklerde gördüğümüz “slim fit”, “regular fit” ibarelerine benzer şekilde, “drop” da ceketin farklı vücut tiplerine uygunluğunu belirtir.

Aynı omuz genişliğine sahip sporcu (yağsız-kaslı) bir erkek ile, kocaman göbeği olan başka bir erkeğin aynı ceketi giymelerini bekleyemeyiz herhalde. Omuz genişlikleri (daha doğrusu göğüs çevreleri) aynı olduğuna göre, bu iki arkadaş aslında aynı beden ceket/takım elbise giyerler (Ceket bedeninin nasıl hesaplandığını aşağıda anlatacağım). Amma velakin ceketin düğmelerini iliklemeleri gerektiğinde; ceket ya birisine dar ya da ötekine bol gelecektir. Drop ibaresi, ceketin göbek bölgesindeki genişliğini gösterir; drop değeri ne kadar küçük olursa, göbek bölgesinde o kadar bol anlamına gelir. Ancak ülkemizdeki kullanımı biraz farklılaşmış durumda, yazının sonunda onu da açıklayacağım.

Bir mühendis olarak böyle kuru kuruya ezbere bilgi vermek olmaz; bu değer nereden geliyor, nasıl hesaplanıyor onu da anlatayım:

Bizim kullandığımız (Avrupa’nın çoğu ülkesinde olduğu gibi) bedenler şöyle hesaplanıyor: Göğüs çevrenizi ölçüyorsunuz, 4’ün katı olan en yakın sayıya yuvarlayıp 2’ye bölüyorsunuz. Örneğin ölçtünüz, 101 cm çıktı. 100’e yuvarlayıp 2’ye böldüğünüzde bulduğunuz “50” sayısı sizin ceket bedeniniz oluyor.

Devamını oku

Lacivert Takım Elbise İle Renk Eşleştirme (Renk Kombinasyonu)

Yeniden gardrop kuruyor olsam satın alacağım ilk takım elbisenin lacivert olacağını yazmıştım bir yazımda. Siyaha yakın tonda ve düz bir dokuma olarak. Siyaha yakın derken de, siyah başka bir ürün ile yan yana koymadan fark edilemeyecek kadar karanlık, o derece yani…

Lacivert Takım Elbise, Beyaz Gömlek, Gri KravatBu renkteki bir takım elbiseyi birçok farklı şekilde ve birçok farklı ortamda rahatlıkla kullanabilirsiniz. Öncelikle düğün dernek gibi resmi ortamlarda… Altına bağcıklı siyah bir ayakkabı, içine beyaz gömlek ve kurşuni gri bir kravatla neredeyse smokin giymiş kadar şık olursunuz. Böyle ortamlarda giymek üzere bir çift siyah ayakkabıyı da yeni ve temiz bir şekilde kenarda tutmanızı öneririm.

Gündelik kullanımda ise lacivert takım elbisenin altına kişiesel olarak ayakkabı tercihim koyu kahverengi yönünde. Ancak dilerseniz elbette siyah ayakkabı da kullanabilirsiniz. “Lacivert ile siyah ayakkabı giyilmez” diyen olursa da gülüp geçin, ya da bana yollayın 🙂 Artık lacivert-siyah smokin bile var (bkz. 2014 Oscar törenleri). Ben genelde lacivert takım elbisenin içerisine, kontrast oluşturacak renklerde (kırmızı, turuncu, vb.) kravatlar kullandığım için kahverengi ayakkabı tercih ediyorum; ancak mavinin tonlarında kravatlar kullanacak olur iseniz siyah ayakkabıların daha uygun olacağını düşünüyorum.

Devamını oku

Kanvas / Khaki / Chino Pantolon Nedir?

Hemen hepimizin sıklıklıkla giydiği Kot, Denim, Blucin, Cin, Jean, Blue Jean pantolonları adam gibi isimlendiremediğimiz gibi; Khaki, Chino denen pantolonlara da düzgün bir karşılık bulamıyorum. Kanvas desem değil, kanvas daha kaba (hatta sanayi tipi) bir kumaş türü. Khaki ya da Chino denen pantolon ise tarz olarak denim ile kumaş pantolon arasında kalan, dokuma olarak ise pamuklu kumaştan üretilmiş bir tür pantolon. Tam Türkçe karşılığı yok maalesef. Yazılarımda chino deyip geçeceğim bundan sonra…

Chino Pantolon - HakiAslında bu pantolonlara Türkçede khaki denmiyor pek. Ancak genel bilgi amaçlı ve İngilizce olarak da konuyu takip edenler için kısaca bilgi vereyim istiyorum. İngilizcede bu konuda bir kavram kargaşası var. Khaki aslında renk ismi (Bizdeki asker yeşili olan haki değil, yine adam gibi karşılık bulamadığım bej/krem rengi/açık kahverengi/çöl kumu rengi gibi bir renk). Bu pantolonlar ilk olarak haki renkte üretilmiş (çölde savaşan İngiliz askerleri için) ve ismi bu şekilde kalmış. Chino ile khaki pantolonlar arasında dokuma farkı var diyenler olsa da, pratikte aynı tip pantolunu tarif etmek için kullanılıyor. Yani chino deseniz de olur, khaki de…

Bu chino pantolonlar geçmişte sıklıkla yukarıda tarif ettiğim haki renkte üretiliyordu. Zamanla bunun farklı tonlarını (daha yeşile, sarıya ya da kahverengiye yakın) görmeye başladım. Sonra gri, lacivert tonları çıktı. Son olarak kırmızı, mavi, yeşil, vb. parlak renklerle zirve yaptı.


Devamını oku