Cumartesi günü tam da şu yazımda tarif ettiğim bir durum ile karşılaştım. Kendi adıma bunlara kulak tıkamayı öğrendim, ama hiç tanımadığım bir kişinin herhangi bir günahı olmadığı halde itham edilmesine, hakarete maruz kalmasına kayıtsız kalamadım. Doğrudan ulaşma şansım olmadığı için kendisine hem teşekkür etmek, hem de konuyla ilgili bir açıklama ile destek vermek amacıyla kısa bir yazı yazayım istedim.
Bu siteyi okuyanlar bilirler, herhangi bir maddi beklentim olmadan yazıyorum yazıları. Yıllar içinde edindiğim deneyimleri paylaşmak, konuya ilgisi olanlara yardımcı olmak, üzerine bir de sayısız teşekkür mesajı almak beni inanılmaz mutlu ediyor. Ekşi Sözlük’te de bir yazar, okuduğundan memnun kalmış olmalı ki -sağ olsun- kendisine saklamamış, başkalarına da faydası olsun diye bir yazı ile paylaşmış. Bundan sonra da bahsettiğim zihniyet devreye girmiş; yok yazı reklam amaçlı olarak yazmış da, siteye Google araması ile ulaşmak mümkün değilmiş de, falan filan. Bunları yazan arkadaşın ne gibi bir üretimi, topluma nasıl faydası olduğunu bilmiyorum ama bulup beğendiği bir bilgiyi paylaşmak isteyen (özetle üreten, fayda sağlamaya çalışan) tanımadığı birisine böyle dayanaksız ithamlarda bulunması benim kabul edebileceğim, algılayabileceğim bir zihniyet değil maalesef. Türk Dil Kurumu’nun “Meyve veren ağaç taşlanır” olarak tanımladığı bu durum, buradan bakıldığında da (kendisini tanımam etmem, kusuruma bakmasın) “Cahil küstahlığı” olarak görünüyor.
Duruma açıklık getireyim:
- Bu siteden maddi bir gelirim ya da beklentim yok. Gördüğünüz Google reklamları mesleğim icabı performans ölçme amaçlıdır; geliri komik denecek seviyededir.
- Ekşi Sözlük’teki yazıyı yazan kişiyi tanımam, kendisi ile herhangi bir maddi-manevi ilişkimiz yoktur.
- Siteye trafik çekmek için herhangi bir reklam çalışması yapmıyorum, yapmayı da düşünmüyorum.
- Zaten sitenin reklama filan ihtiyacı da yok; zira -sürekli olarak artmakla birlikte- şu an için günlük 1.100 civarında tekil ziyaretçisi var. Bu kadar okuyucunun gönderdiği e-postalar ve yazdığı yorumlar ile ancak ilgilenebiliyorum.
- Ziyaretçilerin yaklaşık %90’ı itham edilenin aksine Google araması ile geliyor. Site, konu ile ilgili birçok aramada ilk sıralarda çıkıyor. İnsanlar “erkek giyim” şeklinde jenerik aramalarla değil, son derece nokta atışı aramalar ile geliyorlar (“acik sutlu kahverengi kadife pantolonun uzerine ne renk giyilir” gibi).
- Sitenin Google’da indekslenmiş sayfa sayısı şu an için 204. Eh, zaten sitede ancak bu kadar yazı/sayfa var. Gönül isterdi ki böyle abuk sabuk insanların abuk sabuk işleri ile uğraşacağıma daha çok yazı yazayım, ama bazen mümkün olmuyor işte!
Güncelleme: Bu yazı üzerine Ekşi Sözlük yazarı olan bir arkadaşım, suçlama içeren yazının sahibine detaylı bir açıklama göndermiş. Kendisi de mahçup olarak ilgili yazıyı yayından kaldırmış. Bir insanın hatasını kabul edebilmesinin büyük bir erdem olduğunu düşünürüm. Kendisine teşekkürlerimi iletiyorum.