Gömlek yakalarıyla ilgili ilk yazımda yaka çeşitlerini anlatıp kişisel tercihlerimi belirtmiştim, şimdi sıra yaka ölçülerine geldi. Yandaki resimde dikkat etmek gereken ölçüleri gösterdim, şimdi yazarak detaylandırayım.
Yaka genişliği (çevresi): Yakanın bence en önemli ölçüsü. Sürekli belirtiyorum, kıyafetler üzerinize tam oturmalı diye; aynı şekilde gömleğin yakası da tam oturmalı. En genel olarak ifade edildiği şekilde, yakayı iliklediğinizde gömlek ile boynunuzun arasına işaret parmağınız rahatlıkla girebilmeli. Bundan daha bol olursa (mesela iki parmağınız rahatlıkla giriyorsa) kabuğundan kafasını çıkarmış kaplumbağa gibi, daha dar olursa da ortasından sıkılmış diş macunu tüpü gibi görünürsünüz. 🙂 Dar olmasının başka bir sıkıntısı da, başınıza doğru kan dolaşımını engelleyeceği için baş ağrısına sebep olabilir. Emin olun, çalışırken beyninize kan ve oksijen gitmesini isterseniz. 🙂
Gömlek bedenleri Türkiye’de genel olarak yaka genişliği üzerinden verilir: 41, 42, vb. şekilde. Öncelikle yaka ölçünüzü (dolayısıyla bedeninizi) bilmeniz gerekiyor. Bunu iki şekilde ölçebilirsiniz:
1. Şerit metre ile araya işaret parmağınızı koyarak boynunuzun çevresini ölçün (ya da doğrudan boynunuzun çevresini ölçün ve 1 cm ekleyin – bu bende daha doğru sonuç veriyor)
2. Boynunuza yukarıda tarif ettiğim şekilde oturan mevcut bir gömleğinizin yaka kısmını düz bir zemine yayın, düğmenin ortasından iliğin uzak ucuna kadar olan mesafeyi ölçün. Markaların kesimlerine göre bu ölçüler farklılık gösterebilir ancak birkaç farklı gömleği ölçerek ortalama bir ölçü bulabilirsiniz.
Yine de yaka ölçünüzü tam olarak (hatta markalara göre) belirleyene kadar gömlekleri deneyerek satın almanızda fayda var. Özel olarak diktirecek iseniz bence ölçüyü tamamen terziye bırakın, kullanacağı kumaşın çekme payını da göz önünde bulundurarak daha doğru şekilde ölçü alacaktır.
Bir de ufak ipucu: Eğer eski gömleklerinizin yakası size dar gelmeye başladıysa, yaka düğmesini söktürüp bir miktar öteye diktirebilirsiniz. Böylece yaklaşık 1 cm.lik bir genişlik kazanabilirsiniz.
Yaka uzunluğu ve Yaka açıklığı konularını önceki yazıda açıklamıştım, yalnızca yakaları birbirine yakın kullanacak iseniz, ince kravatlar ve ince düğümler tercih etmenizde fayda var diyerek kapatayım konuyu.
Kravat boşluğu: Kravatın yakaya daha iyi oturmasını sağlar. Yakalar gömlekle bitiştiği yerde üst üste biniyorsa, bu durum kravat düğümünü sürekli aşağıya iter, siz de sürekli kravatınızı düzeltmekle uğraşırsınız. Benim gömleklerimde yaklaşık 1 cm.lik bir kravat boşluğu bulunuyor. Yaka açıklığını da geniş tercih ettiğim için bu şekilde daha güzel göründüğünü düşünüyorum.
Yaka yüksekliği: Gömlek manşetlerinin ceket kolundan 1-1,5 cm. dışarıda olması gibi, gömlek yakası da arkadan bakıldığında ceketin 1-1,5 cm. yukarısında olmalı. Uzun boyunlu iseniz nispeten yüksek, kısa boyunlu ise alçak yakalar tercih etmelisiniz. Benim gömleklerimde bu ölçü 4 cm. civarında.
Çok alçak yakalar, yandaki fotoğrafta olduğu gibi yumuşak yakalar ile birleşince kravat bağlandığında kanatlanıp uçacakmış gibi bir görüntü oluşur; bence yapmayın bunu. Her gömlek takım elbise ile giyilmez. Bence takım elbisenin içine giyilecek gömleğin yakaları jilet gibi düzgün, kaya gibi sert olmalıdır. Bunun için de iki yöntem kullanılıyor:
1. Kolalamak: Sprey şekilde satılan çamaşır kolasını ütü sırasında yakaya sıkarsanız, taş gibi olur o yakalar.
2. Balen: Özel bir şey yapmanıza gerek yok aslında, takım elbise içine giymek için satılan gömleklerde zaten mevcuttur. Plastik, karton, türlü metaller, kemik, boynuz, sedef, ahşap gibi birçok değişik malzemeden üretilen bu ufak yassı çubuklar, yakanın arkasındaki ufak ceplere konarak yakalarda sert ve düz görüntü elde etmeyi sağlar. Özel diktirdiğim gömleklerde balenler sabit bir şekilde yakaya monte edilmiş durumda. Hazır gömleklerde ise genelde plastik balenler bahsettiğim ceplere konur, hatta bir çift de yedek olarak verilir. Gömlekleri yıkamadan ve ütülemeden önce bu balenleri çıkarmaya özen göstermek gerek. Aksi durumda sıcakta deforme olacağı için, yakayı düz tutmak yerine tersine yamulturlar 🙂 Bu durumu önlemek için metal, kemik, vb. farklı malzemelerden üretilmiş daha kaliteli balenleri tercih edebilirsiniz. Bunula birlikte, metal balenlerin havaalanlarındaki metal dedektörlerinde sıkıntı yaratabileceğini de hatırlatayım.
Balenlerin uzunluğunu da arkası tam yakanın katlandığı yere denk gelecek şekilde ayarlarsanız, balenler (ileri-geri) yerinden oynamayacağı için sürekli yakanın ucuna baskı yaparak yakanın dimdik durmasını sağlayacaktır.