Mevsim yaklaştı, onlarca soru almaya başladım; acilen bir yazı yazarak gençlerin bu kanayan yarasına el atayım istedim.
Öncelikle sorunu tespit etmekle başlayayım. Zamanında bizler yaptık, sizler de yapıyorsunuz eminim; bir farklı olma çabaları, bir çılgınlık hayalleri şüphesiz delikanlıların kafalarında dört dönüyor. Hemen cevap vereyim: Dönmesin! 🙂
Bana gelen soruların neredeyse tamamında keten pantolon, spor ayakkabı, vb. geçiyor. Ancak kazın ayağı öyle değil maalesef. İsminden de anlaşılacağı üzere mezuniyet balosu bir balo ve baloya smokin ile gidilir. Yaşınız itibariyle smokin sahibi olmayabilirsiniz, bu durumda:
1. Bütçeniz müsaitse smokin satın alıp benzer durumlarda yıllarca kullanabilirsiniz. Satın alacağınız smokini uzun yıllar kullanmak istiyorsanız şu an için moda olan şeylere pek girmeyin derim (Örneğin son Oscar törenlerinde bol bol gördüğümüz lacivert ya da çok çok ince yakalar, lacivert smokinler, vb). Ancak elbette yazılarımda belirttiğim ceket ve pantolon ölçülerine özen gösterin; yıllarca giyeceğim, klasik olsun diye babalarımızın zamanından kalan modelleri de satın almayın.
2. Ailenizde bedeninize uygun smokin sahibi bir yakınınız varsa bir gece için ödünç alabilirsiniz.
3. Kiralayabilirsiniz. Yalnız yukarıdaki ve bu maddeki durumun bir sakıncası var; hep israrla belirttiğim “uygun ve doğru beden” kavramlarından bir miktar taviz vermek durumunda kalabilirsiniz.
4. “Ekmek bulamıyorsanız pasta yiyin” demeyeceğim, siyah bir takım elbise satın alın. Bu siyah takım elbiseyi de yıllarca (smokinden de sıkça) özel gün ve gecelerde kullanabilirsiniz.
Smokin giyecekler, Smokin Nedir, Nasıl giyilir? başlıklı yazımı okumanızı öneririm.
Siyah takım elbise için de önerilerim şu şekilde olur: Düz ya da ata yaka beyaz gömlek, siyah papyon ya da gümüş rengi kravat. Altına elbette ki siyah çorap ve siyah, bağcıklı kösele ayakkabı. Papyonu düz yaka gömleğin üzerine kullanacaksanız farklı renkler de tercih edebilirsiniz. İlla ki bir çılgınlık yapacaksanız, papyon rengiyle oynayın; hadi size müsaade. Ama gidip de çizgi film karakterlerine girmeyin hemen, olur mu?
Size çok ciddi görünebilir, ama işin raconu budur. Bundan yirmi sene sonra siz (ya da arkadaşlarınız) mezuniyet fotoğraflarında yaz yemeğine katılmış yüzlerce çocuk arasında bir tane işi bilen adam görsünler.
İnanın ben de lise mezuniyetimde aynı hatayı yapmıştım, günlerce uğraşıp uyumlu renkte gömlekler kravatlar edinmiş, kendimce çok şık bir şekilde gitmiştim baloya. Ama fotoğraflara şimdi baktığımda görüyorum ki soytarı gibi gitmişim baloya yahu… 🙂
Aslında çok da tatava yapmayayım, aha da aşağıya bu satırları yazan kardeşinizin hem lise hem üniversite mezuniyet fotoğraflarını koyayım; arada sadece dört sene var, kararı siz verin.
Belki diyeceksiniz ki “O dönemin modası öyleymiş, şimdi modası geçmiş diye öyle görünüyor”. Evet, o dönemin modası öyle idi, ama benim de tam bahsetmek istediğim konu budur. Üniversite mezuniyet balosunda giydiğim smokinin modası geçmiş mi? Ya da siz Mustafa Kemal Atatürk’ün yüz yıl önce giydiği kıyafetlerlere bakıp “modası geçmiş” diyebiliyor musunuz? Çok çok kalıplar değişmiştir, o kadar… Adam gibi giyinmenin sırrı da burada işte!
Ancak hatırlatmak istediğim belki de daha önemli bir şey var. Adam gibi giyinin diyorum ama rica ediyorum asıl önemlisi adam gibi davranın. Baloya birlikte gittiğiniz kız arkadaşınıza, baloda görevli garsonlara, iyi-kötü günler geçirdiğiniz sevdiğiniz-sevmediğiniz ve artık çok nadir görüşeceğiniz tüm arkadaşlarınıza adam gibi, nazik ve güleryüzlü davranın. Ve kaldırabildiğiniz kadar alkol tüketin. Kıtlıktan çıkmış gibi abanıp karizmayı çizdirmeyin, hem kendinizin hem arkadaşlarınızın güzel gecesini rezil etmeyin ve tarihe içki içmesini bilmeyen maymun olarak geçmeyin.
Ve yazar çıkar…