Aylık Arşiv: Eylül 2014

Adam Gibi Adam “Bana Ne” Der

Nasreddin HocaNasreddin Hoca fıkrası vardır; Hocaya seslenmiş birisi “Hoca gördün mü bir tepsi baklava götürdüler” diye… Hoca cevap vermiş: “Bana ne!”. “Ama” demiş öteki, “Sizin eve götürdüler”. Hoca da vermiş cevabı “O zaman sana ne!”

Çokça şahit oluyorum, milletin başkasının hayatını didiklemesine, bir açığını kollamasına, bulunca da kendince lafı oturtmasına, moda tabirle “ayar vermesine”… Yahu kardeşim sana ne; kim ne yaparsa yapsın, nasıl yaşarsa yaşasın… Ülkenin yasalarına aykırı bir durum yoksa, herkes hür iradesiyle dilediğince yaşamakta özgürdür; başkasına da “halt yemek düşer” afedersiniz.

Bu konuda bir örnek vermek isterim bizim üç aylık San Francisco maceramızdan. Benim ufkumu çok açan bir deneyim olduğu için sıklıkla örnekler vereceğim gibi görünüyor. Öncelikle şu detayı yazmak isterim; bizim San Francisco’da tanıştığımız, gözlemlediğimiz insanlar, kendilerini dünyanın en çevreci ve en liberal insanları olarak görüyor ve buna aykırı bir eylemde bulunmaya da çekiniyor/utanıyor. Tamam belki çok içselleştirmeden yapıyorlar, belki içlerinden farklı davranmak geliyor, bilemiyorum; ama gurur duydukları yaşam tarzına uygun davranıyorlar önünde sonunda. Belediye otobüsündeyiz bir gün; bir genç kulaklıkla müzik dinliyor, bağıra çağıra da eşlik ediyor şarkıya. Baktık ki insanlar pek umursamıyor, bir kişi gidip de “Bi sus birader” demiyor. Yüzünden rahatsız olduğunu anladığımız birkaç kişi de, bir sonraki otobüse binmeyi tercih ederek otobüsten iniyor. Otobüste yüksek sesle şarkı söylemeye aykırı bir yasa bulunmadığı için, kimse o gence kendi ahlaki doğrusunu kabullendirmeye çalışmıyor. Rahatsız oluyorsa basıp gidiyor. Suç başka, ayılık başka… 🙂

Devamını oku